Kira gelirlerinin saptanmasında kanun, mükelleflere iki yöntem sunmuştur. Bunlar sırasıyla “götürü gider yöntemi” ve “gerçek gider yöntemi”dir. Mükellefler bu yöntemleri uygulama konusunda her hangi bir koşula bağlı olmayan bir tercih hakkına sahiptirler.

Ancak götürü gider yöntemini seçenler iki yıl geçmedikçe bu yöntemden dönemezler. İkinci yıldan sonra ise, diğer yöntemi seçilebilir. Örneğin 2018 yılında ilk defa kira gelirleri dolayısıyla beyanname veren bir mükellef, iradını götürü yöntemde saptayarak beyan etmişse, 2019 yılına ilişkin beyannamesinde de bu yöntemi uygulamak zorundadır. Mükellef isterse 2020 yılı gelirleri açısından gerçek gider yöntemini, 2021 yılı beyannamesinde ise tekrar götürü gider yöntemini tercih edebilir.

Mükellefler bu konuda bir tercih hakkına sahiplerse de, bu hak her bir kira geliri için ayrı ayrı kullanılamaz. Tercih hakkının, beyan olunan bütün kira gelirleri için ortak kullanılması gerekir. Örneğin biri Şişli’de diğeri Etiler’de bulunan iki daireden kira geliri elde eden bir mükellef, beyannamesinde her iki kira gelirini de, aynı yönteme göre beyan etmek zorundadır.

Gerçek gider yöntemini seçen mükelleflerin, safi iradın tespitinde indirebilecekleri giderler, Gelir Vergisi Kanunumuzun 74. maddesinde sayılmıştır. Bu giderlerin safi iradın tespitinde dikkate alınabilmesi için, belgeli olması ve kiraya veren tarafından yapılmış olması şarttır. Eğer söz konusu giderler, sözleşme gereği olarak veya sözleşmede hüküm olmamasına rağmen rücu edilmeyecek şekilde kiracı tarafından yapılmışsa, bu giderlerin kiraya verence dikkate alınması mümkün değildir.

Safı iradın tespitinde indirimi kabul edilen giderler 2019 yılı açısından şunlardı:

1. Kiraya veren tarafından ödenen aydınlatma, ısıtma, su ve asansör giderleri;

2. Kiraya verilen malların idaresi, bakımı ve idamesi için yapılan ve gayrimenkulün ehemmiyeti ile mütenasip olan idare giderleri;

3. Kiraya verilen mal ve haklara ilişkin sigorta giderleri;

4. Kiraya verilen mal ve haklar dolayısıyla yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleri

5. Konut olarak kiraya verilen bir adet gayrimenkulün iktisap yılından itibaren beş yıl süre ile iktisap bedelinin %5’i (İktisap bedelinin % 5’i tutarındaki bu indirim, sadece ilgili gayrimenkule ait hasılata uygulanır. İndirilmeyen kısım gider fazlalığı sayılmaz)

6. Kiraya verilen mal ve haklar için ödenen vergi, resim, harç ve şerefiyelerle kiraya verenler tarafından ödenmiş olmak şartıyla belediyelere ödenen harcamalara iştirak payları;

7. Kiraya verilen mal ve haklar için ayrılan amortismanlar

8. Kiraya veren tarafından yapılan ve gayrimenkulün iktisadi değerini arttırıcı niteliği olan ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik harcamalar

9. Kiraya verenin yaptığı onarım giderleri (Emlâkin iktisadi değerini artıracak surette tevsii, tadili veya bunlara ilaveler yapılması için yapılan giderler onarım gideri sayılmaz);

10. Kiraladıkları mal ve hakları kiraya verenlerin ödedikleri kiralar;

11. Sahibi bulundukları konutları kiraya verenlerin kira ile oturdukları konutun kira bedeli (kira indirimi gayri safi hasılattan diğer giderler düşüldükten sonra, kalan miktar üzerinden yapılır; kiranın indirilemeyen kısmı gider fazlalığı kabul edilmez);

12. Kiraya verilen mal ve haklarla ilgili olarak sözleşmeye, kanuna veya ilama istinaden ödenen tazminatlar.

Gerçek gider yöntemini seçenler, kiraya verilen mal veya hakla ilgili olarak ödedikleri gecikme zam ve faizleri ile para cezalarını ve vergi cezalarını, hâsılattan gider olarak indirilemez.

Kiraya verilenin konut olması halinde, geçen yazımda aktardığım koşulların gerçekleşmesi halinde, önce istisnanın (5.400 TL) düşülmesi, daha sonra giderlerin indirilmesi gerekmektedir. Gerçek gider yönteminde düşülecek giderler arasından, istisnaya isabet eden kısmın ayıklanmasında aşağıdaki formül kullanılmaktadır.

Bu formülde dikkate alınacak vergiye tabi hasılat, toplam hasılattan mesken kira geliri istisnası düşüldükten sonra kalan tutardır.

Gerçek gider yöntemini tercih ederek beyanda bulunan mükelleflerin, gider veya harcama belgelerini beyannamelerine eklemeleri veya vergi dairesini vermeleri gerekmemektedir. Ancak söz konusu belgeleri, zamanaşımı süresince saklama (VUK md. 254) ve istenildiğinde ibraz etme yükümlülükleri söz konusudur.

Gerçek gider yönteminin alternatifi ise götürü gider yöntemidir. Bu yöntemde mükellefler, gerçekten giderleri olup olmadığı ve/veya belgeleri olup olmadığı sorgulanmaksızın kira gelirlerinin %15’ini, gider olarak hasılattan indireceklerdir. Götürü gider yöntemini seçenler de, kira gelirleri arasında konut kirası bulunması halinde, önceki yazımda aktardığım diğer koşullarında gerçekleşmesi halinde önce istisnayı (5.400 TL) düşmeleri, kalan tutar üzerinden %15 götürü gider hesaplamaları gerekmektedir

Bumin DOĞRUSÖZ
Dünya
12.03.2020