22
BİLANÇO
leceği uyarısında bulunarak,
bunu önlemek için ek tedbir-
lere gereksinim duyulduğunu
belirtti.
IMF, yayınladığı "Küresel Fi-
nansal İstikrar Raporu"nda
küresel piyasalarda son dö-
nemde yaşanan gelişmeleri
değerlendirdi.
Finansal istikrara yönelik risk-
lerin Ekim 2015'te yayınlanan
son rapordan bu yana arttığı
belirtilen raporda, bunda eko-
nomik belirsizlik ve güven-
sizliğin önemli rol oynadığı
vurgulandı.
Raporda, buna ilaveten varlık
piyasalarındaki bozulmaların,
emtia fiyatlarındaki düşüşün
ve Çin ekonomisindeki dönü-
şümden kaynaklanan olum-
suzlukların da finansal şartların
sıkılaşmasına ve yatırımcının
risk iştahının azalmasına yol
açtığı ifade edildi.
Bu gelişmelerin küresel fi-
nansal istikrarı baltaladığı kay-
dedilen raporda, şu tespitlere
yer verildi:
"Birçok piyasada ocak ve şubat
aylarında yaşanan çalkantı fi-
yatları düşürerek, varlık de-
ğerlerinin, yavaş ancak istik-
rarlı bir iyileşmeye işaret eden
makro ekonomik temellerle
uyumlu düzeylerin altına ge-
rilemesine neden oldu. Yük-
selen volatilite ve riskten ka-
çınma, ekonomik, finansal ve
siyasi risklerin artışını ve po-
litikalara yönelik güvenin aza-
lışını yansıtmış olabilir."
Bununla birlikte, volatilitenin,
Merkez Bankalarının desteği
ve ABD'de açıklanan güçlü
verilerle şubat sonrasında du-
rulduğu anlatılan raporda, buna
karşın güven şokunun negatif
etkilerinin finansal istikrarı
zedelediği kaydedildi.
IMF, yayınladığı raporda pi-
yasalarda yaşanan çalkantının
tekrar edebileceğine vurgu
yaptı.
Raporda, ayrıca finansal dur-
gunluk durumunda finans ku-
rumlarının bilançolarında uzun
süreli bozulmalar ortaya çı-
kabileceğini ve bunun orta va-
deli ekonomik büyümeyi de
etkileyebileceği vurgulandı.
IMF, böyle bir senaryoda, dün-
ya ekonomisinin 2021 itiba-
rıyla temel senaryoya kıyasla
yüzde 3,9 daralabileceği uya-
rısını yaptı.
Öte yandan, raporda, politika
yapıcıların büyüme ve istikrar
açısından daha güçlü bir yol
inşa edebilmesi halinde dünya
üretiminin, 2018 itibarıyla te-
mel senaryoya kıyasla yüzde
1,7 daha yüksek olabileceğin
de altı çizildi.
Pozitif senaryo için politika-
ların, gelişmiş ülkelerde fi-
nansal krizin mirası olan so-
runların ve gelişen ülkelerde
artan kırılganlıkların üstesin-
den gelmesi gerektiğine işaret
edilen raporda, aynı zamanda
piyasalardaki likiditenin güç-
lendirilmesine ihtiyaç duyul-
duğu vurgulandı.
IMF raporunda, Türkiye’ye
yönelik analizlere ve tavsiye-
lere de yer verildi.
Dış dengesizlikleri yüksek
olan ülkelerin şoklara karşı
kırılganlaşabileceği öngörülen
raporda, Türkiye’nin rezerv-
lerini artırması gerektiği be-
lirtilirken, “Türkiye’nin daha
fazla rezerve ihtiyacı olabilir
çünkü rezervler kısa vadeli
dış finansman yükümlülükle-
rini karşılamak için yeterli de-
ğil.” değerlendirmesi yapıldı.
Ayrıca, Türkiye’de iç talebe
dayanan büyümenin ithalatı
artırdığı kaydedilen raporda,
bunun sermaye çıkışları ol-
duğu bir dönemde cari açığın
finansmanını zorlaştırarak,
ekonomiyi şoklara maruz bı-
rakabileceği ileri sürüldü.
Raporun başka bir bölümünde,
Türkiye ve Brezilya’nın yük-
sek enflasyon baskılarına karşı,
para biriminde oluşabilecek
zayıflama nedeniyle politika
açısından sınırlı alana sahip
olduğu ifade edildi.