5
mümkün değil. Siz alnınızın
teriyle, gayretle, emekle bir
katma değer üretiyorsunuz ve
bunu vatandaşla devlet ara-
sında köprü olarak yapıyor-
sunuz."
Birçok muhasebecinin olum-
suz koşullarda çalıştığını an-
latan Ağbal, Maliye Bakanlı-
ğının güler yüzlü, "iyi gün
dostu olduğu kadar kötü gün
dostu" ve vatandaşa yardımcı
bir bakanlık olması gerektiğini
vurguladı.
"Vatandaşların yasaları bil-
memesinin mazeret sayılma-
ması" şeklindeki anlayışın,
yeni dünyada geçerli olmadı-
ğına dikkati çeken Ağbal,
"Devletin görevi vatandaşın
kuralları bilmesini sağlamak.
Kurallar yanlışsa, vatandaş da
diyorsa ki 'bu kurallar yanlış',
onları değiştirmek lazım. 'Tek
doğruları ben bilirim' anlayı-
şını yeni dünyada ve yeni Tür-
kiye'de kabul etmek asla müm-
kün değil. Onun için sizlerden
gelen gerek vergi kanunları
gerekse mesleki çalışma or-
tamıyla ilgili olsun, bütün ta-
leplere zihnimiz de kapılarımız
da açık. Yeter ki daha fazla
görüşlerimizi paylaşalım ve
bunları inşallah teker teker
değiştirelim" ifadesini kullan-
dı.
Naci Ağbal, dolaylı vergilerde
yükün yüksek olduğunu be-
lirterek, bunun ekonomi ve
vergi yapısından kaynaklan-
dığını söyledi. Türkiye'nin kal-
kınması ve büyümesi için do-
laylı vergiler konusunda dik-
katli hareket edilmesi gerek-
tiğini dile getiren Ağbal, iş-
letmelere yük oluşturan, kayıtlı
olmayı adeta caydıran vergi
düzenlemelerinin kaldırılması
gerektiğini, buna yönelik uy-
gulamalara damga vergisi,
harçlar, banka sigorta mua-
meleleri vergilerine yönelik
düzenlemelerle başladıklarını
anımsattı.
Bu konuda yapılması gereken
çok iş bulunduğunu bildiren
Ağbal, "Ben Maliye Bakanı
olarak Gelir Vergisi Kanunu-
nun mevcut halinden memnun
değilim, Vergi Usul Kanunu-
nun mevcut halinden memnun
değilim. 1950-1960'larda, o
dönemin ekonomik koşullarına
uygun olarak hazırlanan ve o
dönemde geçerli olan bu ya-
saların artık 2016, 2023 Tür-
kiyesi'nde devam etmesi müm-
kün değil" diye konuştu.
Söz konusu yasaları hazırla-
yanları rahmetle anan Ağbal,
bunların o dönemler için çok
doğru düzenlemeler olduğunu
ifade etti. Sonraki yıllarda sa-
dece o gününün ihtiyaçlarını