Previous Page  19 / 36 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 19 / 36 Next Page
Page Background

B‹LANÇO

rarlarının bu yılın 3'üncü çey-

reğinde yurt içi finansal pi-

yasaların dalgalı bir seyir iz-

lemesine neden olduğunu be-

lirten Çetinkaya, bu dönemde,

Türkiye'ye yönelen portföy

akımlarının diğer gelişmekte

olan ülkelere kıyasla sınırlı

düzeylerde kalırken, Türk li-

rasının ABD doları karşısında

değer kaybettiğini ve ülke risk

priminde sınırlı bir artışın

meydana geldiğini söyledi.

Çetinkaya, TCMB olarak uy-

guladıkları politikaların da et-

kisiyle parasal koşullardaki

sıkılığın azalması ve makro-

ihtiyati alandaki düzenleme-

lerin genel finansal koşulları

desteklediğini vurguladı.

Marjinal fonlama faizindeki

kademeli düşüşün kredi ve

mevduat faizlerine kısmen

yansıdığını ve son aylarda tü-

ketici kredilerinin toparlan-

maya başladığının gözlenmek-

te olduğuna dikkati çeken Çe-

tinkaya, şunları kaydetti:

"Tüketici enflasyonu 2016 yı-

lının 3'üncü çeyreğinde Tem-

muz Enflasyon Raporu’ndaki

öngörüler ile uyumlu gerçek-

leşti ve enflasyon eğilimindeki

düşüşte temel mal ve işlen-

memiş gıda enflasyonu etkili

oldu. Yurt içi talep 3'üncü

çeyrekte yavaşlarken, öncü

göstergeler ekonomik aktivi-

tenin yılın son çeyreğinden

itibaren toparlanacağına işaret

etmektedir. Ayrıca, dış talep

üzerindeki jeopolitik gelişme-

ler kaynaklı olumsuz etkilere

karşın, Avrupa Birliği (AB)

ülkelerinin talebindeki artışın

da etkisiyle dış ticaret denge-

sindeki iyileşme devam ediyor.

Bununla birlikte, turizm ge-

lirlerine dair gelişmeler cari

açıkta sınırlı bir artışa neden

olmakta."

Murat Çetinkaya, çekirdek en-

flasyon göstergelerindeki

olumlu gidişat, küresel risk

iştahının olumlu seyri ve para

politikası araçlarının etkili bir

şekilde kullanılmasının 3'üncü

çeyrekte para politikasındaki

sadeleşme sürecine devam

edebilmelerine olanak tanıdı-

ğını kaydetti.

Bu doğrultuda marjinal fon-

lama faizini temmuz, ağustos

ve eylül aylarında 25'er baz

puan düşürerek yüzde 8,25

seviyesine indirdiklerini anım-

satan Çetinkaya, ekim ayında

ise finansal koşullardaki sıkı-

lığın azalması ve maliyet un-

surlarındaki gelişmelerin en-

flasyon görünümü üzerindeki

olası etkilerini dikkate alarak

faiz oranlarını değiştirmedik-

lerini vurguladı.