B‹LANÇO
rarlarının bu yılın 3'üncü çey-
reğinde yurt içi finansal pi-
yasaların dalgalı bir seyir iz-
lemesine neden olduğunu be-
lirten Çetinkaya, bu dönemde,
Türkiye'ye yönelen portföy
akımlarının diğer gelişmekte
olan ülkelere kıyasla sınırlı
düzeylerde kalırken, Türk li-
rasının ABD doları karşısında
değer kaybettiğini ve ülke risk
priminde sınırlı bir artışın
meydana geldiğini söyledi.
Çetinkaya, TCMB olarak uy-
guladıkları politikaların da et-
kisiyle parasal koşullardaki
sıkılığın azalması ve makro-
ihtiyati alandaki düzenleme-
lerin genel finansal koşulları
desteklediğini vurguladı.
Marjinal fonlama faizindeki
kademeli düşüşün kredi ve
mevduat faizlerine kısmen
yansıdığını ve son aylarda tü-
ketici kredilerinin toparlan-
maya başladığının gözlenmek-
te olduğuna dikkati çeken Çe-
tinkaya, şunları kaydetti:
"Tüketici enflasyonu 2016 yı-
lının 3'üncü çeyreğinde Tem-
muz Enflasyon Raporu’ndaki
öngörüler ile uyumlu gerçek-
leşti ve enflasyon eğilimindeki
düşüşte temel mal ve işlen-
memiş gıda enflasyonu etkili
oldu. Yurt içi talep 3'üncü
çeyrekte yavaşlarken, öncü
göstergeler ekonomik aktivi-
tenin yılın son çeyreğinden
itibaren toparlanacağına işaret
etmektedir. Ayrıca, dış talep
üzerindeki jeopolitik gelişme-
ler kaynaklı olumsuz etkilere
karşın, Avrupa Birliği (AB)
ülkelerinin talebindeki artışın
da etkisiyle dış ticaret denge-
sindeki iyileşme devam ediyor.
Bununla birlikte, turizm ge-
lirlerine dair gelişmeler cari
açıkta sınırlı bir artışa neden
olmakta."
Murat Çetinkaya, çekirdek en-
flasyon göstergelerindeki
olumlu gidişat, küresel risk
iştahının olumlu seyri ve para
politikası araçlarının etkili bir
şekilde kullanılmasının 3'üncü
çeyrekte para politikasındaki
sadeleşme sürecine devam
edebilmelerine olanak tanıdı-
ğını kaydetti.
Bu doğrultuda marjinal fon-
lama faizini temmuz, ağustos
ve eylül aylarında 25'er baz
puan düşürerek yüzde 8,25
seviyesine indirdiklerini anım-
satan Çetinkaya, ekim ayında
ise finansal koşullardaki sıkı-
lığın azalması ve maliyet un-
surlarındaki gelişmelerin en-
flasyon görünümü üzerindeki
olası etkilerini dikkate alarak
faiz oranlarını değiştirmedik-
lerini vurguladı.