Gündemde Öne Çıkanlar
16
daki vergi daireleri olduğunu belirten Sanlı,
“Devamlı konuşulduğu ve gündemde olduğu
halde vergi dairelerinde uygulama birlikteliği
sağlanamamaktadır. Bir vergi dairesi tarafın-
dan uygun görülen herhangi bir işlem, diğeri
tarafından kabul edilmemektedir. Hatta bazen
aynı vergi dairesi içinde birimler arasında bile
farklı uygulamalar olmakta ve meslek mensubu
ile daire çalışanı arasında istenmeyen olaylar
yaşanabilmektedir. TÜRMOB olarak, Türkiye
genelinde vergi dairelerinde meslek mensup-
larımızın karşılaştıkları farklı uygulamalar ve
çözüm önerilerimizi içeren ‘Vergi Daireleri Uy-
gulama Birlikteliği Rehberi’ taslak çalışmamızı
hazırladık ve sunduk. Bu çalışmaya, Gelir İda-
resi Başkanlığı ile birlikte nihai şekli verilmeli
ve her iki kurum tarafından ortak yayın olarak
bastırılmalıdır” dedi.
MUHASEBE HAFTASIYLA VERGİ HAFTASI
ORTAK ETKİNLİKLERLE KUTLANMALI
1-7 Mart tarihlerinin Muhasebe Haftası olarak
kutlandığını anımsatan Sanlı, “Vergi Haftası
ile Muhasebe Haftası’nın bir, iki gününü birlik-
te, ortak etkinliklerle kutlayalım. Bu talebimizi
sürekli gündeme getiriyoruz, ancak bir karşılık
görmedik. Mükellefle idare arasında köprü ol-
duğunu söylediğimiz, etle tırnak olarak gördü-
ğümüz bu iki kurumun, ayrı ayrı yaptığı organi-
zasyonların en azından bir iki gününün birlikte
gerçekleştirilmesi, hiç değilse bu söylemlerin
altını anlamlı bir şekilde dolduracaktır” ifade-
lerini kullandı.
Sanlı, “Etkin vergi idaresi ile etkin bir meslek
kurumunun işbirliği, sağlıklı bir vergi sistemi
için zorunludur. İşbirliği her kesin çıkarınadır”
dedi.
ARZU EDİLEN VERGİ SİSTEMİ
Genel Başkan Sanlı, 2023 hedefleri doğrultu-
sunda arzu ettikleri vergi sistemi hakkında şu
bilgileri sıraladı:
“Devletin mali, ekonomik ve sosyal nitelikteki
çeşitli görevlerini yerine getirmesinde vergi ge-
lirleri temel rol oynamaktadır. Kamusal hizmet-
lerin nitelik ve kalitesinin artması vergiye karşı
direnci azaltacak en önemli unsurdur.
Adil bir vergi sistemi ve toplanan vergilerin va-
tandaşa hizmet olarak dönmesi, vergi bilincinin
artmasının temel zeminini oluşturmaktadır.
Geleceğin Türkiye’sinde vergi sistemi ekono-
minin önünü açan, ekonomik faaliyetleri zora
sokmayan, bir sistem olmalıdır.
Geleceğin Türkiye’sinde sadece üç adet vergi
kanunu ile bir usul kanunu olmalıdır. Birincisi
gerçek ve tüzel kişilerin kazancından alınan
vergiyi düzenleyen kanun, ikincisi gerçek ve
tüzel kişilerin harcamalarından alınan vergiyi
düzenleyen kanun, üçüncüsü gerçek kişilerin
servetleri üzerinden alınan vergiyi düzenleyen
kanun olmalıdır.
Tüm vatandaşların ve kurumların kaynağı ne
olursa olsun elde ettiği tüm kazançları vergile-
necek kazanç sayılmalıdır.
Tüm bu gerçek ve tüzel kişilerin sebebi ve ama-
cı ne olursa olsun tüm harcamaları indirilebilir
harcama olmalı ve gider kabul edilmelidir.
Kazançtan giderler düşülerek vergi matrahına
ulaşılmalıdır. Böylece ödenecek vergi bulun-
malıdır. Kazancın temini sırasında ödenmiş
vergi varsa indirim hakkı tanınmalıdır.
Geleceğin Türkiye’sinde nüfus kaydından iti-
baren her vatandaş,
Türk Ticaret Siciline tescilinden itibaren her tü-
zel kişi,
Türkiye’de faaliyet izni aldığından itibaren her
yabancı kişi veya kurum kazanç vergisi mükel-
lefi olmalıdır ve beyannameli mükellef olmalı-
dır.
Geleceğin Türkiye’sinde her bir mükellef ‘Ben
vergimi zamanında ve tam ödedim diyebilmeli;
ödediği vergilerin nerelerde, ne amaçlarla har-
candığını sorgulayabilmeli ve tatmin olacağı
cevapları alabilmelidir.
Gelir dağılımındaki adaletsizlik yanında vergi
yükü dağılımındaki adaletsizliğin de toplum hu-
zurunu azalttığı bilinmektedir.
3568 sayılı meslek yasamızda, vergi usul ya-