13
B‹LANÇO
ulusal işsizlik oranları arasın-
daki farkla karşılaştırılabilir"
denildi.
İsrail, İspanya, Türkiye ve
ABD'nin bazı bölgelerindeki
hanehalkı gelir eşitsizliklerinin
bu ülkelerin her biri içindeki
gelir eşitsizliklerinden çok
daha yüksek olduğunu belirten
OECD, "İşsizlik oranlarında
en büyük bölgesel eşitsizlikler
Türkiye, İspanya, İtalya ve
Belçika'da bulunuyor" dedi.
OECD'de yerleşim bölgelerinin
büyük bölümünde insanların
en az yüzde 80'i ihtiyaç anında
güvenilecek biri bulunduğunu
belirtiyor. Bunun istisnalarını,
değerin yüzde 73 - yüzde 79
arasında değiştiği Kore ve bazı
bölgelerde yüzde 75 ile böl-
gesel farklılıkların çok yüksek
olduğu Meksika, Şili, Türkiye
ve Yunanistan oluşturuyor.
30 OECD ülkesinden 22'sinde
ağırlıklı olarak kent bölgele-
rinde bulunan nüfusun payı
geçen 15 yılda yükseldi, artış
özellikle Estonya, Kanada,
Finland, Japonya, Avusturya,
Türkiye ve İsveç'te oldu (yüzde
2'den fazla.)
Raporun "Bölgelerin istih-
damdaki değişikliğe katkıları"
bölümünde, "Ekonomik kriz
tüm OECD ülkeleri içindeki
en dinamik bölgelerde de is-
tihdam yaratılmasını yavaşlattı,
Türkiye, Lüksemburg, İsrail
ve Meksika hariç" denildi.
Raporda Türkiye'nin güney-
doğusunu, western edebiyatı-
nın ayrılmaz dekoru, bir dö-
nemlerin altın arayıcılarının
odak noktası tarihi Yukon böl-
gesine (KANADA) benzettiler.
Raporda Türkiye ile ilgili yer
alan bazı değerlendirmeler de
şöyle:
"-Bölgesel uzmanlaşma ve ve-
rimlilikte artış: Türkiye'deki
Trakya ve Çek Cumhuriye-
ti'ndeki Orta Moravya'da ol-
duğu gibi Macaristan'daki Mer-
kezi Tuna geçişi istihdamın
yüzde 35'inden fazlasını kap-
sayan sektörlerde yüksek uz-
manlaşmaya sahip.
-Yüksek becerili işçiler açı-
sından bölgesel farklılıklar:
OECD bünyesinde üniversite
diplomalı emek gücünün is-
tihdamdaki oranı İtalya'da öl-
çülen yüzde 18'den, İsrail'deki
yüzde 45'e kadar değişiyordu.
Aynı zamanda aynı ülkedeki
bölgeler arasında da büyük
eşitsizlikler izlenebildi. ABD,
Avustralya, İspanya, Türkiye,
Çek Cumhuriyeti ve Japonya;
en üst ve alttaki bölgeler ara-
sında yüzde 25 ya da yukarısı
şeklinde ölçülen en büyük
bölgesel eşitsizlikleri sergile-
di.
-Bölgeler arasında nüfus ha-
reketliliği: Bölgesel göç, ül-
kelerin tüm bölgelerini eşit
şekilde etkilemiyor: Bölüm
16 Alberta (Kanada), Gümüş-
hane (Türkiye) ve Kuzey Ege
(Yunanistan)'nin tümü bölge
nüfusunun yüzde 3.4, yüzde
2.2 ve yüzde 1.6'sına karşılık
gelen en yüksek pozitif göç
oranlarına sahip TL3 bölgeleri
oldu. Ağrı (Türkiye), Kuzey
Toprakları-Taşrası (Avustralya)
ve Bölge 5 Kuzey Batı Top-
rakları (Kanada) ise en yüksek
negatif net göç oranlarına sa-
hip TL3 bölgeleri arasınday-
dı.
-Sağlığa bölgesel erişim: 10
bin yerleşimciye düşen hastane
yatağı sayısında en önemli
bölgesel farklılıklar Japonya,
Polonya ve Almanya'da görü-
lüyor. 2013'te hastane yatak-
larının her 10 bin kişi için
20'nin altında bulunduğu Nue-
vo Leon (Meksika), Tarapaka
(Şili), Yukon (Kanada) ve Gü-
neydoğu Anadolu-Doğu (Tür-
kiye)'da hastane yatakları çok
düşük düzeylerde bulunuyor."