Previous Page  4 / 14 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 4 / 14 Next Page
Page Background

Gündemde Öne Çıkanlar

4

da değil, taşra teşkilatında da gerçekleştirildi.

Zaten asıl önemli olan da SGK’nın vatandaşa

bakan yüzü olan taşra birimlerinde tek çatının

gerçek anlamda hayata geçirilmesiydi. İlk baş-

ta kamuoyunda düzenlemenin işleyişi ile ilgili

ciddi tereddütler yaşansa da kısa zamanda

başarılı bir kurumsal yapı ortaya çıktı. Bu da

hem vatandaşları hem de biz meslek mensup-

larını oldukça memnun etti” dedi.

KANUN DAHA ANLAŞILIR BİR ŞEKİLDE

TEKRAR HAZIRLANMALI

Tek çatı şeklindeki teşkilatlanma çalışmaları-

nın günümüze kadar önce merkez,

ardından da taşra teşkilatında

oldukça başarılı bir şekil-

de yürütüldüğünü belir-

ten Genel Başkan Sanlı,

“Öyle ki bu yapılanma,

hizmet

sunumunun

etkinliği, bilgi işlem

altyapısının gelişmesi

ve Devlete ulaşımın

daha da kolaylaşması

şeklinde

kendini

göstermiştir.

Halen

geliştirilmesi

gereken

yönleri olmakla birlikte

e-sigorta, e-bildirge, MOSİP

ve MEDULA gibi uygulamalar

hem vatandaşlar hem de meslek

mensuplarımız için önemli kolaylıklar

sağlamaktadır. Kurumsal açıdan gerçekleştiri-

len birleşme devamında mevzuatsal birleşme-

yi de gerektirmekteydi ve 2008 Ekim ayında

5510 sayılı Kanun ile bu birleşme de sağlan-

maya çalışıldı. Ancak ne yazık ki kurumsal

anlamdaki başarı, mevzuatsal anlamda pek

yakalanamadı. 2008 yılında gerçekleştirilen

mevzuat reformunun en eleştirel yönü; zaman

içinde 5510 sayılı Kanun ve ikincil mevzuatı-

nın sürekli değiştirilmesi ve takip edilmesi zor

bir hal almasıdır. Bunun sebebi de 5510 sayılı

Kanun’un kazuistik bir yöntemle hazırlanmış

ayrıntıcı bir düzenleme olmasıdır. Bu itibarla

bu hususun tekrar ele alınarak sosyal güven-

lik kanununun daha anlaşılır ve sade bir şe-

kilde hazırlanması önemli bir gereklilik olarak

karşımıza çıkarmaktadır. Mevzuatın çok fazla

bilgiyi bir araya toplama kaygısıyla hazırlanmış

olması ve karışık olması, çok önemli usul hu-

kukuna ilişkin bazı hususların mevzuatta yer

almamasına neden olmuştur. Bu durum da

mevzuatın yorumlanmasında fikir ayrılıklarının

doğmasına, yargıya intikal eden uygulamala-

rın artmasına, yargı kararlarının SGK aleyhine

sonuçlanmasına ve bazı olayların görmezlik-

ten gelinmesine neden olmaktadır” ifadelerini

kullandı.

USUL KANUNU HAZIRLANMALI

Genel Başkan Sanlı, bu itibarla sosyal

güvenlik sistemimizle ilgili olarak,

Vergi Usul Kanunu’na benzer

şekilde, bir usul kanununun

hazırlanmasına şiddetle ihti-

yaç olduğunu vurgulayarak,

“Bunun yanı sıra ikinci bir

alternatif olarak hali hazır-

da üzerinde çalışılan Yeni

Vergi Usul Kanunu Taslağı

primlere ilişkin hükümleri

içerecek şekilde dizayn edi-

lebilir. Veya Sosyal Güvenlik

Kurumu’nun, Sosyal Güvenlik

Yasalarına ilişkin bir usul yasası

yeni baştan da hazırlanabilir. Mev-

cut Yasa içinde yapılacak olursa prim

ve vergi tahsilatının tek çatı altında toplan-

ması ve bildirgeler ile beyannamelerin birleşti-

rilmesi için önemli bir adım da atılmış olacaktır”

dedi.

AYRIM ORTADAN KALDIRILMALI

TÜRMOB Genel Başkanı Sanlı, sosyal güven-

liğe yönelik genel mevzuatsal sıkıntının yanı

sıra başka sıkıntıların da olduğuna işaret ede-

rek, “Her ne kadar tek çatı altında birleşme

sağlansa da sosyal güvenlik haklarından fay-

dalanma açısından 4/a, 4/b ve 4/c ayrımına gi-

dilmesi sosyal güvenlikte eşitlik ilkesine uygun

düşmemektedir. 5510 Sayılı Kanun’a göre 4/b

kapsamında sayılan sigortalılar birçok açıdan

dezavantajlı konumda bulunmaktadırlar. Nite-

kim TÜRMOB’un üyesi olan meslek mensupla-

Sanlı, “TÜRMOB’un

üyesi olan meslek

mensupları da 4/b kapsamında

sigortalı sayılmaktadırlar. 4/b

kapsamındaki sigortalılar için

en önemli dezavantajlardan birisi

emeklilik için 9 bin gün prim gün

sayısının istenmesidir. Halbuki bu süre

4/a kapsamında sigortalı sayılanlar

için 7 bin 200 gündür. Sosyal

güvenlikte eşitlik ve tek çatı ilkesi

doğrultusunda bu ayrımın

kaldırılması gerekmektedir”

dedi.