Previous Page  8 / 20 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 8 / 20 Next Page
Page Background

Gündemde Öne Çıkanlar

8

YENİ TASARI, GELİRİN

VERGİLENDİRİLMESİ İLE İLGİLİ

SORUNLARA ÇÖZÜM GETİRMEMEKTE

“Yeni GVK tasarısının büyük yenilikler ve ver-

ginin taban yayılması iradesine ulaşamayan

ve fakat gelir vergisi ve kurumlar vergisinin bir-

leştirilerek tek bir çatı altında toplanmasından

ibaret bir görünüme sahip olması, dolaylı-do-

laysız vergiler makasının hızla vergi sistemini

adaletsizleştirdiği ülkemiz için olumlu bir geliş-

me olarak görülememektedir” ifadeleri kullanı-

lan Raporda, yeni tasarının, sadece mevzuat

birleştirmesi görünümünde olduğu kaydedildi.

BAKANLAR KURULUNA VERİLEN

YETKİLER MÜKERRER NİTELİK ARZ

ETTİĞİNDEN KANUNLAŞTIRMA

TEKNİĞİNE UYGUN HALE GETİRİLMELİ

Raporda, “Tasarıda çeşitli defalar yinelenen

belirlenen miktar ve oranları Bakanlar Kuru-

lu’nun artırabileceğine ilişkin hükümlere ek

olarak ayrıca tasarının 87. maddesinde bu

kanundaki miktar ve oranları Bakanlar Kurulu

artırıp azaltabileceği şeklindeki mükerrer yet-

kilendirme kanunun sadeleştirilmeye çalışılma

amacına uygun düşmemektedir. Her madde-

nin altına Bakanlar Kuruluna oranlarda deği-

şiklik yapmak yetkisi vermek yerine, Kanunun

sonunda bu yetkinin verilmesi daha uygundur

ki 87. madde ile bu zaten yapılmıştır. Buna

rağmen, pek çok maddenin sonunda belirlen-

miş oran ve miktarlara ilişkin Bakanlar Kuru-

lu’na yetki verilmesi tekrar tekrar yinelenmiştir.

Bu durumunda Bakanlar Kuruluna mükerrer

yetkilendirme yapmak yerine 87. maddede

yapıldığı üzere aşağı ve yukarı sınırları belir-

lenmiş şekilde, tek bir maddede yetki verilmesi

kanunlaştırma tekniğine ve tasarının sadeleş-

tirilmiş bir vergi kanunu idealine daha uygun

düşecektir” görüşlerine yer verildi.

GELİR VERGİSİNE İLİŞKİN ALT MEVZUATA

İLİŞKİN BİR DÜZENLEME YOK

Yürürlükte olan GVK ve KVK ile ilgili kanunların

yürürlüğünü göstermek amacıyla birçok Genel

Tebliğ ve Sirküler bulunduğu belirtilen Rapor-

da, Tasarı’nın kabul edilmesi ile bu genel teb-

liğlerin tamamının hükümsüz hale geleceğine

dikkat çekildi.

Raporda, “Tasarı’nın geçici maddeleri yeterli

olmadığından yaklaşık 53 yıllık bir uygulama

sonucu oluşan genel tebliğler ve sirkülere iliş-

kin bir çalışma olmadığı görüldüğünden, uygu-

lama çıkabilecek aksaklıkların giderilebilmesi

için uzun bir zamana ihtiyaç bulunduğu açıktır.

Bu durumda ilk olasılık eski genel tebliğlerin

geçerli olduğuna ilişkin düzenleme yapılacağı

öngörülmektedir ki bu durum yürürlükte olma-

yan bir kanuna dayanılarak çıkartılan genel

tebliğlere göre yapılacağından ve kanuni idare

ilkesine aykırılık teşkil edeceğinden bu genel

tebliğlere dayanılarak yapılan işlemlerin ta-

mamı yargı organlarında iptal edilecektir. Bir

başka olasılık ise Maliye Bakanlığı’nın tasarı

yasalaştıktan sonra yürürlük için öngörülen

tarihe kadar tüm ilgili genel tebliğleri yayınla-

masıdır ki, bu durumun 2006 yılında KVK’nın

yürürlüğü girişinden 16 ay sonra ancak 2007

yılının Nisan ayında yayımlanan Kurumlar

Vergisi Genel Tebliği tecrübesi nedeniyle ne

yazık ki pek olası görülememektedir” ifadeleri

kullanıldı.

TASARININ “TANIMLAR” MADDESİ

YENİDEN DÜZENLENMELİ

Raporda, “Tasarıda halen uygulanmakta olan

GVK ve KVK’da olmayan tanımlar maddesi

bulunmakla birlikte, bu maddenin düzenlen-

mesinde sorunlar bulunmaktadır. Örneğin, ço-

cuk ve eş tanımları, zaten Medeni Kanun’da

mevcuttur. Ancak çocuk tanımında yer alan

tahsilde 25 yaş için hangi tahsilin öngörüldü-

ğü belli değildir. Örneğin Bir kişi üniversiteyi 22

yaşında bitirip, 24 yaşında yüksek lisansa baş-

ladığında, 23 yaşında çocuk sayılmazken, 24

yaşında yeniden çocuk olarak kabul edilecek

midir? Dolayısıyla bu tür tanımlamalar ya çok

kapsamlı olmalıdır ya da ilgili kanunlarda zaten

bu tanımların mevcut olduğu dikkate alınmalı-

dır. Ayrıca Tasarının 2’nci maddesi ‘Tanımlar’

başlığını taşımakta, 24’üncü maddesi ise ‘Zirai

kazanca ilişkin tanımlar’ başlığını taşımaktadır.

Bütün tanımların tek bir maddede yer alması

ya da ‘Tanımlar’ başlığı altında bir maddeye

yer verilmemesi daha uygun olacaktır” denildi.